Pediatrik Fizyoterapist Onur Aşkar'la Duyu Bütünleme
19 Jul 2022
Röportajlar
536
Çocuklar üzerinde son yıllara baktığımızda yoğun bir dil ve konuşma bozukluğu, hiperaktivite, öğrenme güçlüğü, otizm, down sendromu, cerebral palsy, yeme ve uyku sorunları gibi sosyal aktivite geriliğine bağlı çocuklarda hareketsizlik ve kas kullanım geriliği, yani çevresel ve özellikle dijital materyallerin ciddi oranda çocukların kullanım yoğunluklarına bağlı kalmaları duyu bütünlemeyi ciddi olarak tetiklediği gözlenmektedir. Ayrıca bu durum genetikte olduğu söyleniyor.
Bizim oğlumuz da yukarıda belirttiğim nedenlerin çoğu görülüyordu ama bence bu durum çocuktan çocuğa farklı oranlarda belirti gösterdiğini düşünüyorum. Zaten iki yıldır gözlemlerimize göre her çocukta farklı duyuların varlığı ve yoğunluğuna göre iyileşme süreci kendini gösteriyor. Fakat kesinlikle bu konuda uzman olana danışılması önem arz ediyor.
Halk arasında özellikle erkek çocuklar geç konuşurlar ve bir şey yok aldırmayın diyenler olur, onlara itibar etmeyin. Biz oğlumuz için birkaç farklı kurum ve uzmana gittik ama en son bu işin asıl uzmanı olan kişiye, Duyuçocuk Fizyoterapi, Eğitim ve Danışmanlık’ın kurucusu, uluslararası geçerliliği olan Ayres Duyu Bütünleme sertifikasına sahip Pediatrik Fizyoterapist Onur Aşkar hocamız ile tanıştık. Yaklaşık 3 aydır seanslarımız devam ediyor ve ciddi bir yol katettiğimizi görüyoruz.
Ben bu ayki röportajımı geleceğimiz olan çocuklarımızın iyileşmesi ve ailelerinin bu konularda aydınlanmasına katkı sunmak adına "Duyu Bütünleme" konusunda bu işin uzmanı değerli Onur Aşkar hocamız ile gerçekleştirdim. Yaptığımız röportajın detaylarıyla sizleri baş başa bırakıyorum.
Öncelikle sizleri tanımak isteriz, kendinizden ve kurumunuzdan biraz bahseder misiniz?
Kurucu / Uzman Fizyoterapist
USC / WPS SIPT Certified
Bobath NDT (EBTA – NGTTD) Certified
Uzman Fizyoterapist Onur Aşkar, Marmara Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon mezunuyum (2009-2013). Anadolu Üniversitesi Sağlık Kurumları İşletmeciliği bölümünü tamamladım (2012–2014). Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Genel Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümünde yüksek lisans programını tamamladım. (2019) Onur Aşkar, olarak danışanlarıma çok daha etkili terapi programları ile tedavi hizmeti sunabilmek adına pediatrik fizyoterapi alanında geçerliliği olan mesleki eğitimler aldım.
Ayres Duyu Bütünleme programını ve Bobath Terapisi eğitimini tamamlayıp Fizyoterapist, pediatrik fizyoterapi alanında uzmanlığı ve deneyimleri ile tıp alanında uzman doktorlara, psikologlara, psikolojik danışmanlara, anaokulu öğretmenlerine ve anne-babalara duyu motor-hareket gelişimi, normal dışı gelişimde yaklaşımlar, öğrenmenin fizyolojisi ve duyu bütünleme gibi konularda seminer ve eğitimler vermekteyim.
2015 yılında Fizyoterapist İlayda Candan Aşkar ile Duyuçocuk Fizyoterapi, Eğitim ve Danışmanlık’ı kurup İstanbul’da 3 şubemiz ( Bostancı, Altunzade, Pendik) ile duyu bütünleme terapisi, nörogelişimsel bozukluğu olan çocuklara fizyoterapi ve normal gelişen çocuklarda duyu bütünleme gelişimi değerlendirmesi çalışmaları yapmaktayız.
Duyu Bütünleme son birkaç yıldır çok popüler oldu, tam olarak nedir açıklayabilir misiniz? Tarihçesinden de kısaca bahsedebilir misiniz?
Duyu Bütünleme, kişinin çevreden aldığı bilgileri ve uyarıları beyinde işlemeyip çevreye uygun yanıt verebilme becerisidir. Yani bir koşul ya da durumla uygun başa çıkabilme becerisi de denebilir. Bu durum yaş, demografik özellikler, çevresel ve genetik faktörlere bağlı olarak değişmekle beraber bu koşulların tümü göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir.
Duyu Bütünleme Türkiye’deki gelişimini yaklaşık 15 yıldır sürdürmektedir. Amerika’da ortaya çıkan bu terapi metodu A. Jean Ayres tarafından 1960’lı yıllardan itibaren geliştirilmiş ve günümüzdeki konumuna ulaşmıştır.
Bu konuda açılan merkezlerin sayısı da artmaya başladı? Kimler Duyu Bütünleme Uzmanı olabilir? Aileler bu konuda nelere dikkat etmeliler? Bu konuda online eğitimler bile başladı, bunlar ne derece yararlı oluyor?
Evet, epeyce merkez açılıyor bu konuda. Burada ailelere en önemli önerim, Fizyoterapist, Ergoterapist ve Dil Konuşma Terapistlerinin bu işi Ayres Duyu Bütünleme programını bitirerek yapabileceklerini bilmeleridir. Terapiyi yapan kişinin muhakkak sertifikasyonunu sorulmalı ve eğitimini teyit etmelidirler.
Online terapi eğitimleri danışmanlık ve aileye yol gösterme hususlarında fayda gösterecektir ancak terapinin temelinde çocuk ile iletişim ve etkileşim olduğu için seansın göz göze yapılması çok daha değerli olacaktır.
Duyu Bütünleme sorununun son yıllarda bu kadar gündeme gelme sebebi ne olabilir? Hareketsiz bir yaşam sürmek, çocukların artık sokaklarda koşturup oynamamaları gibi durumlar etken olabilir mi? Kalıtımsal etkiler var mı? Bu konuda sizin bazı istatistikleriniz var mı?
Genetik faktörler buna sebep olarak gösterilebiliyor. Değişen yaşam koşulları, şehirleşmenin artması ve şehirleşmenin sosyalleşmenin önüne geçmesi, park ve sokakların olmaması en önemli etkenler tabii ki. Değerlendirme formlarımızda bunlara özellikle dikkat ediyoruz, istatistiksel olarak bakılacak olursa; daha çok evde kapalı büyüyen, teknolojik cihazlarla erken yaşta tanışan ve etkileşim temelli oyun oynanmayan çocuklarda görülmesi daha sıktır.
En çok hangi çocuklarda duyu bütünleme sorunları görülebiliyor? Zihinsel olarak normal çocuklarda da bu sorun var mı?
Zihinsel olarak normal gelişim gösteren çocuklarda da Duyu Bütünleme sorunları gözlenebilmektedir. Çünkü olay duyuların bir arada olağan seviyede çalışmasının bozulmasıdır. Hatta zihinsel olarak normal gelişim gösteren çocuklarda problem daha gizli görülmekte, çocuk bu sorunları örtbas edebilmeyi çok iyi öğrenebilmektedir. Burada normal gelişim gösteren çocuklarda detaylı analizler çok daha değerlidir.
Bir aile çocuğunun duyu bütünleme sorunu olup olmadığını nasıl anlayabilir? Belirtileri neler?
En önemli belirti oturarak hayat sürdürmeyi seven çocuk diyebilirim. Parkta bazı oyuncaklardan kaçınan, arkadaşlarıyla oyun oynamakta zorlanan, sosyalleşmekten kaçınan, dokunsal olarak hassasiyetleri olan, çok sabit oyun oynayan ve oyuna müdahale ettirmeyen, oyunda diyalogları dahi kendisi belirleyen(sürekli), emekleme, tırmanma ve benzer motor gelişim basamaklarını atlayan ya da bunlarda geciken çocuklarda Duyu Bütünleme sorunu olduğundan şüphelenebiliriz.
Duyu Bütünleme teşhisi nasıl konuyor? Tedavi nasıl ilerliyor? Ne gibi uygulamalar var? (Masaj, hareket vb.)
Duyu Bütünleme bozukluğu bir tanı olarak değil, bir durum olarak düşünülmelidir. Terapide hareket ve etkileşim temelli oyunlar ile çocuğun normal dışı gelişim gösterdiği alanların diğer alanların desteklenmesi ile geliştirilmesi şeklinde ilerlemektedir. Masaj etkileşim temelli yapıldığında aktif bir uyaran olur. Hareket temelli ilerleme zaten Duyu Bütünleme esas unsurudur. Motor gelişim basamaklarına dair aktiviteler (tırmanma, emekleme, motor planlama becerisi)’in oyunlar içerisinde normal dışı alanları normal seviyeye getirebilmesi için kullanılmaktadır.
Tedavide Duyu Bütünleme Uzmanları ve Psikologlar birlikte ilerlemek durumunda mı? Biraz açabilir misiniz?
Terapide sosyal izolasyon, örselenme vb. gibi durumların fazlasıyla görülmesinden ötürü kanaatimce psikologlar ile ilerlemek problemin çözümüne daha hızlı ulaşmamızı sağlamakta ve çocukta normal dışı psikolojik bir sürecin büyümemesi ya da önlenmesi için oldukça gereklidir.
Tedavi için ideal yaş aralığı var mı? Çocuk büyüdükçe tedavi güçleşiyor mu?
Terapi için ideal yaş aralığı elbette ki ne kadar erken olursa o kadar iyi mantığına dayanıyor. Çünkü yaş ilerledikçe duyular, duygulara ve davranışlara dönüşerek beyinde değiştirilmesi daha güç alanlara yönelmektedirler. Bundan ötürü 0-6 yaş için ideal diyebiliriz terapide daha yüksek başarı oranı sağlayabilmek adına.
Tedavisi ne oranda sonuç veriyor?
Terapide sonuca genellikle varıyoruz. Ancak burada önemli olan aile ile işbirliği, evde verilen aktivite ve etkileşim temelli becerilerin sürdürülmesi çok ama çok değerlidir.
Tedavi yapılmayan çocukların geleceğe yönelik yaşayabileceği sorunlar neler olabiliyor? Büyüdüklerinde yaşadıkları sorunların üstesinden gelebiliyorlar mı yoksa başarısız, mutsuz insanlar mı oluyorlar? Bu konuda yapılmış araştırmalar ve tahminler var mı?
Terapiye alınmayan çocuklar yaşamlarını normal bir şekilde de sürdürebilirler; ancak sosyal izolasyon, entelektüel beceride düşüklük, asosyal yaşam tercihi, teknolojik alet bağımlılığı, spor sevmeme, obezite, obsesyon ve depresyon gibi durumların görüldüğüne dair ciddi çalışmalar olduğunu söyleyebiliriz.
Duyu Bütünleme tedavileri pahalı tedaviler ve maalesef her ailenin bu tedavi imkânlarından yararlanması mümkün değil? Bu tedavilerin uygun şartlarda her aileye sunulabilmesi için önerileriniz neler?
Bu konuda biz zaten Duyuçocuk olarak hassas ve özenli davranmaya özellikle dikkat ediyoruz. Gerektiği zamanlarda aileye öneriler ve danışmanlıklar şeklinde de hizmet verip onların da bu durumda neler yapabileceklerini anlatmaya ve öğretmeye çalışıyoruz.
Ayrıca yapılması gereken şey sanırım, bu durumun bir tanı ölçütü içerisine dâhil edilmesi ve bunun Sağlık Bakanlığı tarafından tedavi programı kapsamında görülmesidir.
Duyu Bütünleme sorunlarının yaşanmaması için bebeklik döneminden itibaren aileler nasıl bir yol izlemeli? Onların fiziksel gelişimlerini desteklemek için neler yapabilirler? (Bu soruda çeviri yaptığınız yazınıza yönlendirme yapabiliriz.)
En önemlisi, ilk andan itibaren iletişim ve etkileşim çok değerli. Motor gelişim 0-1 yaş arasında çok önemli bir yere sahip olduğu bu konuda çocuk fizyoterapistlerinden destek almak ve önerileri bebeğe göre düzenlemek daha anlamlı olacaktır.
Ancak genel olarak öneride bulunacak olursak, bebeği erken dönemde yüzüstü aktivite ile desteklemek (kontrollü ve gözlem altında), motor gelişim basamaklarını takip etmek, çocuğun yerde geçirdiği zamanı artırmak, erkenden ayağa kaldırmamak (7 - 8 aylarda özellikle), etkileşim temelli masaj yapmak, erken dönemde destekli ve kontrollü bir şekilde salıncağa bindirmek ve diğer park ekipmanlarını kontrollü bir şekilde deneyimletmek bu konuda en büyük destekler olacaktır.
Sadece fiziksel gelişimi desteklemek yeterli olmayacaktır tabii değil mi, zihinsel gelişimlerine de önem vermeliler…
Kesinlikle, en başından beri anlattığım üzere bu aktiviteler, hareketler ve beceriler her zaman ama her zaman etkileşim temelli olmalı ve iletişim/etkileşim temelli olmayan hareket becerisinin 3 yaş sonrası bilişsel gelişimde sekteye uğrayabileceğini unutmamak değerlidir.
Eklemek istediğiniz başka bilgiler var mı?
Aileler normal dışı bir gelişim gördüklerinde muhakkak bir uzmandan değerlendirme ve görüş almalı, bu hususta neler yapılabileceğini muhakkak danışmalıdırlar. Herhangi gelişim kitaplarından ziyade bilimsel dayanağı olan kitaplardan gelişim rehberliği edinmeli ve bunu salt kural olarak görmek yerine onu danıştığı bir danışma kitabı olarak görmelidirler.
Değerli hocam, bizlere zaman ayırıp sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkür ederiz. İnşallah cevaplarınız geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklarına kavuşmalarına vesile olur. Tüm Duyuçocuk ekibine teşekkür ederiz.
